8 Kasım 2013 Cuma

Vajinismustan kurtulmanın yolları

Ben burada kendi tecrübelerim ile beraber konu hakkında uzmanların da görüşlerini yazmaya çalışıyorum. Sonuçta vajinismustan kurtulmanın birden fazla yöntemi var ve her kadın kendi için daha iyi çalışan yöntemi denemek zorunda. Benim için çalışan bir yöntem başkasında işe yaramayabilir. Şarlatanlara pabuç bırakmadan alternatifleri araştırmak elbette önemli. Aşağıya kopyaladığım yazı ufak tefek arklar ile daha önce hastane.com.tr sitesinde yayınlanmıştı. Oldukça faydalı bir yazı olduğu için buraya da almaya karar verdim ki daha fazla kadın okusun ve vajinismusu yenmek için cesaret kazansın.

Vajinismusun toplumsal olaylarla herhangi bir ilgisi yoktur. Ancak toplumda cinsellik ve bekaretin algılanışı, cinsel bilgilendirmedeki yetersizlik ve tecrübesizlik, yanlış inançlar, tabular ve mitler vajinismusun kökeninde bulunabilir. Vajinismus, batılı ülkelere oranla ülkemizde çok daha sık görülmektedir. (Bu yargı aslında çok da doğru değil. Kadının cinsel birleşme ve genel olarak cinselliğe bakışı yetiştirilme tarzı ve toplumsal beklenti ve inanışlardan asla bağımsız olamaz. O yüzden vajinismus bireysel olduğu kadar toplumsal da bir rahatsızlıktır. Türkiye'de bu kadar yaygın Avrupa'da ise bu kadar az olmsı da bireysel farklar ile açıklanamaz)

Hatta“Batı ülkelerinde neredeyse vajinismus görülmüyor”denebilir. Türkiye’de ise bu oran%2-3tür. Kadınlarda en sık rastlanan cinsel işlev bozukluğu olmamakla birlikte polikliniğe başvuran cinsel işlev bozuklukları arasında en sık rastlananıdır; çünkü diğer rahatsızlıkların aksine birleşmeye engel oluşturmaktadır. (Bu da konuya toplum olarak yaklaşımımızın ne derece çarpık olduğunun çok güzel bir örneği. Kadının sağlığını tehdit edebilecek başka cinsel işlev bozuklukları için hastanaeye başvurmayız çünkü kadın kocasıyla birleşme yaşayabildiği sürece görevini yerine getiriyor sayılır. ne zaman ki birleşmeyi engelleyen bir şey çıkar o zaman hemen doktora ya da hacı hocaya gideriz)

Vajinismusun başlıca özelliği cinsel birleşme denendiğinde; kasılmalar ve şiddetli acı nedeniyle cinsel birleşmenin gerçekleşememesi ya da ağrılı olarak gerçekleşmesidir. Bu kasılma istemsiz yani kadının bilinçli kontrolü dışında gerçekleşen bir kasılmadır. Bu kasılmaya tüm bedendeki kasılmalar, bacakların kapanması, adeta bir kitlenme, korku, cinsel birleşmeden kaçınma inancı eşlik eder. Nadiren cinsel birleşme olmaktadır ancak kasılma sürdüğünden, cinsel birleşme ağrılı ya da sıkıntılıdır.

Vajinismus, birincil bir cinsel işlev bozukluğu olmakla birlikte; nadiren vajinal travmalara ya da tekrarlayıcı vajinal enfeksiyonlara bağlı olarak gelişebilir.Vajinismuslu kadınların çoğunda vajinal penetrasyona (giriş) ilişkin korku vardır. Bu nedenle vajinismuslu kadınlar tampon kullanamaz ve jinekolojik muayeneden kaçınırlar. Çoğu, genital bölgelerinin çirkin ve rahatsızlık verici bir görüntüsü olduğuna inanırlar.Vajenlerin çok küçük, penisin ise iri olduğunu düşündüklerinden cinsel birleşmenin ağrılı ve kanlı olacağından endişe ederler.

Cinsel eğitimsizliğin, cinsellikle ilgili tutucu değer yargılarının, cinsel mitlerin yaygınlığının(örn: vajen kaslarının istemsiz kasılıp penisin içeride kalacağı düşüncesi), kadınların kendi cinsel organlarının tanımamalarının, bekaret kavramına verilen abartılı önemin, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşmeyle başlamasının, genel cinsellik anlayışımızdaki tabuların bunda rolü olduğu söylenebilir.

Vajinismuslu olgular da çoğunlukla sınırlı da olsa uyarılma ve orgazm yaşarlar. Bu nedenle, cinsel birleşme sağlanmasa da doyurucu bir cinsel yaşam sürdürebilirler. Vajinismus sorunu çözülmediğinde; eşlerinde erken boşalma, cinsel ilgi ve istek azalması ya da erektil yetmezlik gibi sorunların görülme sıklığı oldukça fazladır. (Bu belki mümkündür ama bu ihtimale güvenip vajinismus tedavisi yapmasam da olur dememek gerek. Kadının da erkeğin de bir beraberlikte tam ve sınırsız keyif ve tatmin hakkı vardır)

Vajinismus sorunuyla ilgili bir başka gerçek, hekimlerin uygunsuz tedavi girişimleridir. Önerilen anestezik ve ağrı giderici pomatlar, hastanın ağrı duyacağına ilişkin beklentilerini artırmakta, himenektomi (kızlık zarının operasyon ile alınması) ise cinsel terapi sürecini olumsuz yönde etkilemektedir.

Bu tür fiziksel girişimleri ya da öğüt verici olmaktan öteye gitmeyen ve terapistten daha çok“baba” tavrını andıran“psikolojik” yaklaşımların yararı olmamakta; tersine kadındaki çaresizlik duygularını artırmaktadır. Sorunun özüne inmeyi amaçlayan terapi yaklaşımları ise tedavisi aciliyet gerektiren vajinismus sorunun çözümünü geciktirmekte ve hastanın umutsuzluk ve çaresizlik duygularını pekiştirebilmektedir.

Vajinismusun herhangi bir ilaç ya da operasyonla tedavisi mümkün değildir. Bugün, en etkin tedavinin cinsel tedaviler konusunda uzmanlaşmış terapistler tarafından yapılan cinsel terapiler olduğu kabul edilmektedir. Doğru ve uygun tedavi ile başarı oranları%100 ve tedavi süresi ortalama 8–10 haftadır

Vajnismus tedavi yöntemleri - Şarlatanlar

Baı Avrupa'da ve Amerika'da görülme sıklığı onbinde bir olan vajinisus Türkiye'de ise kadınların yüzde iki ile üçünü etkilemektedir. Bu sayı küçük geliyorsa şöyle düşünün. Sokakta yürürken ortalama olarak yanınızdan geçen her otuz kadındann birisi vajinismusludur ve kocası ya da sevgilisi ile seks yapamaz ya da çok çok acılı birleşme yapabilir durumdadır. Bu kadar önemli bir rahatsızlık ve bu kadar fazla çifti ilgilendiren bir rahatsızlık haliyle şarlatanları da beraberinde getiriyor. Vajinismus'la ilgili yalan yanlış, etkili etkisiz öylesine fazla tedavi yöntemi önerilmiş durumda ki insan kendini tam bir çöplükte hissediyor. Doğru tedavi yöntemini bulmak ve vajinismustan kurtulmak, vajinismusu yenmek için önce hangi tedavi yönteminin hiç işe yaramayacağını da bilmek gerek. Kısacası iyi bir vajinismus tedavisi için kime başvurmanız ve kime asla başvurmamanız gerektiğini bilmelisiniz ki vajinismusu yenebilin. Her ne kadar Haydar Dümen'i fazla sevmesem de web sayfasında kimi şarlatan vajinismus tedavilerini ifşa etmesi ve hastalarını uyarmasını takdir ettim. Normal fontlar ile yazılanlar Haydar Dümen'in tespitleri, İtalik ve parantez içindekiler ise benim yorumlarım.

VAJİNİSMUS TEDAVİSİNDE UYGULANAN YÖNTEMLER

1. Kızlık zarını aldırma: Bir jinekoloji uzmanı akademisyen arkadaşımız, kendilerine gelen olguların %70’inin kızlık zarlarını aldırttığını söylüyor. Sonuç alınmıyor. (buna inanmak bile güç ama malesef gerçek. Bu tedavi yönteminin tek etkisi kadının kadınlığından utanması ve vajinismusun kendi hatası olduğuna daha da inanması olacaktır. Bana bu tedaviyi teklif etseler o doktoru oracıkta boğardım)

2Parmak denemeleri: Yapmayan olgu ve bu yöntemi önermeyen ya da uygulamayan doktor ve psikolog yok. (Kadınlar Kulübü falan gibi forumlarda en fazla rastladığım yöntem budur. tamamen gerzekçe olduğunu ve adam gibi terapi ile birlikte uygulanmaz ise bu egzersizlerin umutsuzluğu arttırmaktan başka işe yaramayacağını da söyleyelim)

3. Vajinayı bujilerle genişletme operasyonu ve seansları: Birçok jinekoloğun bir biçimde lokal anestezi ya da narkozla yaptığı bir tedavi şekli. (eğer vajinismus vajinanın darlığı olsaydı o zaman işe yarardı ama mesele daha ziyede psikolojik olduğu için kadın vucudunu iğfal eden bu uygulama da faydadan çok zarar getirecek bir yöntem.) 

4. Epizyotomi: Cinsel organı dikişli doğum yapar gibi kesip genişletmek. Gereksiz yere organa müdahale ve de geçersiz, ayrıca sorumsuz bir işlemdir. Çünkü çiftler düzeni bozulmuş o vajinayla evlilik yaşamını sürdürecektir. (başka bir deyişle kadın kasaplığı. Bunu yapan doktor ne içtiyse iyi kafa yapıyor olmalı. Ben de istiyorum aynısından. )

5. Vibratör uygulamaları: Sanki moda olmuş gibi, uygulayanlar çok var. (Bu da parmak yöntemi gibi. Hatta vajinismus setleri bile var satılan.)
 
6. Vajinaya narkoz altında yapay penis koyma: Narkozla vajinaya suni penis koyup, bir gece hastanede yatırdıktan sonra ertesi günü penisi çıkartıp, “Git, evinde yatabilirsin” önerileriyle de sonuç alınmıyor. (bunu daha önce duymadım ama okuyunca kahkahalara boğuldum az daha katılacaktım. Bunun gerçek olmadığını, Haydar Dümen'in kafadan salladığını düşünüyorum açıkçası)

7. Narkoz altında birleşme: Yararlı olmuyor. (Problem psikolojik olduğu için çözüm sırasında kadının uyanık olmasında fayda vardır diye düşünüyorum)

8. Alkol, miyorelaksanlar, antispazmodikler, trankilizanlar ve uyku ilaçları denemelerini doktora bile gerek kalmadan kullananlar ve de uygulatanlar hep var. (Bunlar işe yarasalar bile geçici çözümlerdir. Kadının aklı yatıp rahatlamadıkça vajinismusa gerçek çözüm bulunamaz. Bir de alkol ya da başka sakinleştirici ya dauyuşturucu altında başarılı olan birleşme bağımlılığın ve bu maddelerin etkisi latında olmadan birleşme yaşayamamaya sebep olabilir)

9. Botox enjeksiyonları: Amaca ve cinsel yapıya aykırıdır. Bu yöntem de işe yaramıyor. (botox ileride işinze başka konularda yarayacak ama vajinismus tedavi yöntemi olarak hiç iyi bir fikir değil)

10. Epidural enjeksiyonla uyuşturup birleşme denemesi yapmaya teşebbüs edenlerin de sayıları az değildir. (bu da sorunun temelinden uzak asıl problemin kaynağına inmeyen bir vajinismus tedavisi yöntemi ve hemen hemen hiç bir zaman işe yaramayacağını da bilmek gerek)

11. Hipnoz şarlatanlığı: Modası geçmiş, terk edilmiş, zararlı bir yöntemdir.(hipnotizma doğru ellerde ve yetenekli bir terapistin elinde aslında işe yarayabilir. ancak şarlatanların nasıl kullandığını bir vajinismus tedavisi olarak ne şekilde uyguladıklarını çok iyi bilmiyorum)

12. Akla gelmedik başka önerilerle seans adı altında yapılan tedaviler: Çoğu yararsız. (haydar Dümen bu maddeyi sırf 12. madde olsun diye koymuş bence. ruh çağırmaktan falan mı bahsediyor acaba seans derken? )

13. Cinsel ilişkiye haftalarca izin vermeden hayal kurduranlar, bu hayallerin birinde “Siyah bir kadife üzerine beyaz bir gül koy, hayal kur,” önerilerine kadar hayali tedavi yöntemleri de sonuç sağlamıyor. (temelde kadının cinselliği ve cinsel kimliği konusunda yaşadığı bunalım ve güvensizlikten kaynaklanan korkuları kendini çok rahatsız hissedeceği cinsel fantaziler kurmasını isteyerek çözemezsiniz)

14. Aile dramları ve akıl dışı yöntemler: Pek çok örnekten biri: Kızı bacaklarından ve de kollarından çarmıha gerer gibi sıkıca bağlayıp alt taraf giysileri çıkartıldıktan sonra, annesinin elinde hançerle üzerine eğilip, “Şimdi gözümün önünde olacak, yoksa seni öldüreceğim,” diye zorlamalar ve de baskılar sonuç yaratmıyor.

15. Aşiretlerin acımasız yöntemleri: Belki de bu konuyla ilgili işlenen aile ve töre cinayetleri vardır.

16. Dayak ve işkenceler: Eşler arasında erkek tarafından kullanılan bir ceza ve buna bağlı bir çözüm arayışıdır. (bu üç madde hakkında fazla bir şey yazmaya gerek yok. Bir vajinismustan kurtulma yöntemi ya da vajinismus tedavisi olarak değil zorbalık olarak adlandırmak gerek sadece)

17. İmamların, cincilerin akıl almaz, çok yönlü, iğrenç yöntemleri: Muska, okunmuş sular, kara büyü, papaz büyüsü, çeyizleri yakma, bir hafta boyunca her gün yeni bir yatak satın alınarak onda yatmak, kadına kendi idrarıyla banyo yaptırma, adaklar, yatır ziyaretleri, cin çıkartmalar, pornografik öneriler, kara tavuk kanıyla muska yazmak, gece dahil saat başı kalkarak bir duayı okumak, dualı suyla banyo yapmak vb. …

6 Kasım 2013 Çarşamba

Vajinismus'ta erkek ve kadın algısı

Bu yazıyı yazma ilhamını bloga yorum yazan bir okurun yorumunu imzalayışından aldım. Aslında zaten farkında olduğumuz ama her zaman dillendirmediğimiz bir konuya parmak basıyorsu aslında. Bu okurum yourumunu imza: 9 senelik evli iki çocuklu hala vajili... diyerek bitiriyordu. Bir yandan yaşadığı bu zor tecrübeden dolayı onun için üzüldüm am  bir yandan da hala soruna ne kadar yanlış yaklaştığımızı bir defa daha anladım.

Vajinismus bir kadın hastalığı değildir. Vajinismusun ortaya çıkmasında genellikle kadının kendisinden çok daha fazla etkili olan faktörler vardır. Aile, yetiştirilme tarzı, cinselliğin bastırılması, genç yaşta evlendirilmek, kocaların anlayışsızlığı ve gerçekçi olmayan beklentileri, erkeklerin asla sorumluluklarını kabul etmemesi...Daha sayarım ama yazdıkça öfkem artacak. O yüzden sadede geleyim.

Vajinismusun tedavisindeki en önemli aşama kadının kendini suçlu ve sorumlu hissetmekten kurtulduğu aşamadır. Kadın bunu bir evlilik ya da birliktelik sorunu olarak algıladığında, kendi kabahati olmadığını kabul ettiğinde ve eşinden de gerekli desteği göreceğine inandığında sorun zaten kendiliğinden çözüm yoluna girer. Geriye sadece aylar belki de yılların yarttığı korku ve tedirginliği belki de koşullanmış kasılma tepkilerini azaltacak ve ortadan kaldıracak egzersizler kalır.

Bu egzersizleri yaparken kadın asla küçük cisimler sokarak vajinasını daha büyük bir cisme hazırladığını düşünmemelidir. Bu egzersizleri, ki egzersizler el aynası ile kadının kendi vajinasına bakması ve incelemesi ile başlar, kadın kendi vücudunu tanıma oyunu olarak algılamalıdır. Tedavi ve terapiyi üstlenen doktor asla ve asla şimdi bir parmak ile başlayacağız ki daha sonra penis de penetre edebilsin gibi bir tavır içerisinde olmamalıdır. Vajinismustan kurtulma egzersizleri dar bir deliği genişletip daha büyük bir cismi içine almaya hazırlanma değildir. Tam aksine aslında çok daha büyük cisimlerin altından kalkabilecek bir organdır vajina. Bebek doğururken olup olabilecek en kalın pemnisten defalarca büyük bir cismin geçişine izin verir vajinamız.

Vajinismus zaten vajinanın dar olması hastalığı değildir, o yüzden vajinismusu yenmek de dar deliği genişletme çabası olarak algılanamaz.

Vajinismus'tan kurtulmak eşlerin ortak çaba ve anlayışıyla olur. Vajinismus'tan müzdarip bir kadın imzasını vajili anne olarak değil de vajinismustan şikayetçi bir çift diye atabildiği gün çözümün kapısını da aralamış demektir.

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Vajinismus ve hamilelik

Vajinismus ile uğraşırken kafamı kurcalayan konulardan birisi de eğer kısa zamanda bu problemden kurtulamazsam çocuk sahibi olup olamayacağım idi. Kısa zamanda çocuk sahibi olmak istiyorduk ve Murat'ın da sabrının ve anlayışının bir sınırı olmasından korkuyordum. Çok şükür ki biz vajinismustan kurtulmayı becerdik ve ilk çocuğumuz, biricik kızım da tam anlamıyla normal alışılageldik yollar ile oldu :) Ancak bu yine de üstünde durulması gereken bir konu.

Vajinismus ve gebelik konusunda bir kaç değişik kategoride önemli sorular var.

1 - Vajinismus hastalığı yaşarken hamile kalan kadınlar.


Kimi çiftler tam birleşme olmasa da hamile kalabilirler. Erkek dışarıya boşalsa bile yeterli miktarda meni vajine üstüne ya da yakınlarına bulaşırsa oradan spermlerin döl yatağına ulaşmaları ve yumurtayı döllemeleri her zaman ihtimal dahilindedir. Ancak kimi zaman buna erkekleri ikna edemeyiz ve eşi bu durumda yani bir yandan vajinismustan dolayı ilişkiye giremez iken hamile kalan erkekler eşlerinden şüphe edebilirler. Eğer bu zor durumda kalırsanız sakince ve tercihen bir uzmanın da desteğini alarak eşinize durumu anlatmalısınız. 
Pek, vajinismus iken hamile kaldınız. Şimdi ne olacak? Öncelikle çok şanslı olabilirsiniz çünkü kimi vakalarda hamilelik vajinismusun ortadan kalkmasına yol açar. Psikolojinizdeve bedeninizde meydana gelen değişimler aynı zamanda vajinismustan da kurtulmanızı sağlayabilir. Elbette bir vajinismus tedavisi olarak hamile kalmayı denemeyin siz yine de.

Hamilesiniz ve vasjinismusun doğum yapmanıza engel olacağından korkuyorsunuz. Genellikle bu durumdaki çiftlere sezaryen önerilir ancak çoğu zaman doğum sürecinde bir problem yaşanmaz. Merak etmeyin öyle ya da böyle o çocuğu doğuracaksınız. Vajinismus doğurmanız açısından bir engel teşkil etmeyecek.

2 - Vajinismus olduğu halde çocuk isteyen çiftler


Zaman geçirmeden çocuk sahibi olmak istiyorsunuz ama vajinismus sorununuzu hala yenemediniz. Ne yapabilirsiniz? Tüp bebek sahibi olabilirsiniz. Şansınıza güvenip vajen üstüne boşalma yöntemini deneyebilirsiniz ama gebe kalma ihtimaliniz çok çok düşük olacaktır.

3 - Problemler


Vajinimus sırasında gebelik imkansız değildir. Bunu gördük ama tavsiye edilir mi? Asla edilmez. Bunun çeşitli sebpleri var elbette.

A) Erteleme erteleme Öncelikle vajnismus iken hamile kalmak problemi çözmenizi ertelemenize sebep olabilir. Bir yandan çocuk sahibi olmak için vajinismusu yenmek zorunda kalmamak öte yandan yeni doğan çocuğunuzun ihtiyaçları ve hayatınıza getirdiği değişikliklerle uğraşmak sizi çözümden uzaklaştırır.

B) Gerçekçi olmayan beklentiler: Vajinimus hastalığı ile uğraşırken çocuk sahibi olan çiftler doğumun ve çocuğun etkisiyle vajinismusu sihirli bir şekilde yok edeceklerine inanabilirler. Bazı kadınlar vajinismus iken normal doğum bile yapabilirler. Ancak vajnismusa neden olan faktörlerin hiç birisi ortadan kalkmadığı için vajinismus geri gelebilir. Sınırlı sayıda hastada hamilelik ve doğum vajinismusun ortadan kalkmasına yol açar. Özellikle erkekler doğum dahi yapabilen eşlerinin kendileriye ilişkiye girememe durumunu yanlış anlayabilir. Kadınlar da greksiz bir umutsuzluğa kapılabilir.

C) Mazeret olması: Vajinismus iken hamile kalabilmek ve çocuk doğurmak çiftlere sorunla yüzleşmemek için bir mazeret sağlar. Nasıl olsa çocuk sahibi olduk, demek ki böyle de olabiliyormuş...vb gibi mazeretlerle çözüm sürecinin önünü tıkayabilirsiniz. VE en kötüsü ister istemez vajinismus sorunu çocuğunuz ile ilişkilenecektir. Bu çiftler için önemli bir sorun yaratabilir


9 Nisan 2013 Salı

Seval'in Vajinismusla imtahanı: Vajinismus'u nasıl yendim - 2 (İnkar)


Bir önceki yazımda vajinismus'la ilk tanışmama kadar geçen süreci ve nasıl bir altyapım olduğunu anlatmıştım. Murat ile nişanımızı ve sonunda evliliğimizin ilk adımını hatırlamıştım. Bu yazıda ise doğru yaklaşımı bulana kadar nasıl sıkıntılar yaşadığımızı, bir yandan bu denli anlayışlı bir eş ve aileye sahip olduğum için ne kadar şanslı olduğumu bir yandan da tüm bunlara rağmen vajinismus'u yenmenin ne kadar zahmetli olduğunu anlatmaya başlayacağım. Tahmin ediyorum önümüzdeki birkaç yazıyı bu konuya ayırmam gerekecek çünkü eteğimde dökecek çok taşlar var.

Bu bir erotik yazı değil, ilk gecemizin ayrıntılarına girip olmadık adamları bu bloga çekecek değilim. Sadece ikimizin de hiç beklemediği bir şokla sabaha kadar uyanık kaldığımızı söyleyeyim. Murat o kadar şaşkındı ki zavallı adam tepki bile veremedi. İçten içe bir yanlış yapıp yapmadığını düşünüyordu muhtemelen ki ben bunun için ona minnettarım. Eğer açık açık beni suçlamaya kalksa o gece orada Murat'ı ebediyen bırakabilirdim sanırım. Ama o yanımda olmaya hep devam etti. Eğer vajinismus'tan kurtulmak için harcadığımız çaba evliliğimizi yıkmadıysa, ya da kalıcı olarak zedelemediyse bunda Murat'ın da rolü büyük.

İlk gecenin şokunu atlattığımızda henüz daha uzun vadeli bir sorunumuz olduğundan emin değildik. Ben aşırı heyecan ve strese bağladım. Murat üstelemedi. Vajinismus ne demek biliyordum ama benim başıma geleceğini aklıma bile getirmezdim. İlk günler sorunun vajinismus olduğunu bile aklıma getirmemeye çalıştım. Geçiciydi. Strese bağlı kısa vadeli bir sorun işte. Hem de nasıl sevdiğim bir tanemle nasıl olsa sevişecek, ileride bebeklerimiz olacak ve bir aile kuracaktık. Hele bir kısa balayı tatilimize çıkalım, stresten uzaklaşalım, siz beni o zaman görün diyordum kendi kendime. Daha sonra öğrendim ki bu aslında çok sık görülen bir durum çünkü vajinismus bir erteleme hastalığıdır. Kadınlar ya inkar ederek ya da kafaları daha rahat olduğunda çözebileceklerine inanarak erteliyorlar ve ertelemenin kendisi bizzat bir rahatsızlık haline geliyor. Bir süre sonra cinsel birleşmeye girmeyi denemeye bile korkar hale geliyorlar. Cinsellik düşüncesi bile yüzeye yüzleşmek zorunda olduğu problemleri hatırlatıyor insana. Ve en kötüsü bunu ancak çok geç olduğunda, bir terapistin koltuğunda asla başıma gelmez dediğiniz şeyin hem de aylardır başınızda olduğunu öğrendiğinizde anlıyorsunuz.

Murat balayımızın ilk gecesi bana sokulmadı bile. Balayı tatilini olası bir başarısızlıkla lekelemek istemiyordu. Beni zorlamaktan, canımı yakmaktan, psikolojimi bozmaktan korkuyordu. Farkına bile varmadan ben de onun bir fikrini kabullendim ve bir haftalık Antalya tatilimizi denize girerek, güneşlenerek, açık büfeyi sömürerek geçirdik. Hala sevişmemiştik. Hala gerdeğe girmiş sayılmazdık. Ve İstanbul'a döndüğümüzde rahatça üstesinden gelebileceğimizi düşünüyorduk. Oysa ne kadar da yanıldığımızı vajinismustan kurtulmak işinin o kadar da kolay olmayacağını acı şekilde tecrübe edecektik.

26 Şubat 2013 Salı

Vajinismusu evde yenmek mümkün mü?

Bu blogu başlattığımdan beri bir kaç defa bana sorulan sorulardan birisi şu: "Dışarıdan yardım almadan, evde tek başıma vajinismusu yenmek mümkün mü?" Bu soruya her defasında aynı cevabı veriyorum. Evet, mümkün ama bence boşuna risk almaya ve zaman kaybetmeyi göze almaya gerek yok. Eğer durumunuz uygunsa kadın sağlığı ve cinsel yaşam üzerine yoğunlaşan bir psikologa gitmeniz en doğru tercih olacaktır. Çoğu zaman tıbbi bir problem, anatomik bir bozukluk ya da cinsel fonksiyonlarda bir terslikle alakası yoktur vajinismusun. Kökeni hemen hemen tüm vakalada psikolojiktir. O yüzden eğer korkularınızla yüzleşmeye, kendinizi suçlamaktan vazgeçmeye hazırsanız ve eşiniz de size destek olacaksa o zaman vajinismustan evde, dışarıdan yardım almadan ya da bir terapiye baş vurmadan da kurtulmak mümkündür. Ama neden risk almak isteyesiniz? İşte size profesyonel yardım almak için beş makul sebep:


1 - Kaynağı tespit edemeyebilirsiniz: Vajinismus tedavisi her kadına standart şekilde uygulanan, her bedene uyar tarz bir tedavi değildir. Her kadının vajinismustan muzdarip olmasında çeşitli faktörler değişik ağırlıklarda rol oynar. Genellikle sebep oldukça derinde yatan endişe ve korkular olduğu için öncelikle doğru psikolojik duruma ulaşmadan davranışsal terapiye ve tedavi kitleriyle oynamaya başlamak sonuç vermeyebilir ya da çözüme ulaşmanızı geciktirebilir.






2 - Eşiniz yeteri kadar motive olmayabilir. Hızlı vajinismus tedavisindeki en önemli etkelnlerden birisi erkeğin tavrı ve tutumudur. Her ne kadar iyi niyetli olsa da iş ciddiye binip de randevular alınmadan erkeği çözüme katkıya ikna etmek zor olabilir. Bunu evde halledilebilen ve daha önemlisi kadının çözmesi gereken bir problem olarak algılamasına yol açabilirsiniz. Doktorun ya da terapistinizin ofisinde işin ciddiyetini ve kendinden bekleneni daha iyi anlayacaktır. Unutmayın erkekler rahatına düşkündür ve eğer çözümü evde kendi başınıza bulabileceğinizi düşünürse eşiniz tüm işi sizin üstünüze yıkmaktan çekinmez. Erkek zihni olabildiğince az enerji ve çaba harcayarak rahatına bakmak üzere programlıdır. 


3 - Kendinizi hatalı olan taraf gibi hissedebilirsiniz. Bun kaç defa da yazasam asla tekrarlamaktan vazgeçmeyeceğim. Vajinismusu yenmek kafada başlar vajinada biter. Önce içinde olduğunuz durumdan dolayı hiç bir kusurunuz veya hatanız olmadığına inanmalısınız. Bunun tamamen gerçekleşmesi için en doğru ortamda tedavinize başlamalısınız. Kendi imkanlarıyla sorup soruşturup evinde kendi başına vajinismustan kurtulmaya çalışmak ister istemez tüm sorumluluğun (ve kaçıılmaz olarak kusurun) kadının sırtına yüklenmesine yol açar. Durduk yere kendinizi kendi yarattığı sorunu çözmeye çalışan kişi durumuna düşürmeyin. Ne gerek var? 


 4 - Kendi başınıza derin endişe ve korkuları yenmeniz zor olabilir. Pek çok kadın için vajinismusu yenmek demek tekrar ya da ilk defa ilişkiye girecek kadar iyileşmekten ibaret. Hiç bir destek almadan bir başınıza tedavinize başlarsanız ancak birleşmeye tahammül edecek kadar gelişme kayseder kaydetmez tedavinizi sona erdirebilirsiniz. Bu asla ve asla yapmamanız gereken bir şey. Vajinismus tedavisi kadın ilişkiye girebildiği anda değil sağlıklı bir cinsel yaşamın önnüde vajinismustan kaynaklanan bir engel kalmadığında biter. Bu sadece eşinizle öyle ya da böyle birleşme yapabilmeyi değil aynı zamanda cinselliğinizden keyif alabilmeyi, kaygı ve endişe yaşamadan cinselliğinizi yaşayabilmeyi de kapsar.


 Cesaretiniz kırılabilir. Sağlıklı bir destek olmadan, bir profesyonelin görüşünü almadan başladığınız tedavide umduğunuz ya da hayal ettiğiniz kadar süratli bir gelişme elde edemezseniz cesaretinizi yitirip yılgınlığa kapılabilirsiniz. Bu süreçte tecrübenizi paylaşacağınız ve size yol gösterecek birilerinin olması önemlidir.

17 Şubat 2013 Pazar

Seval'in Vajinismusla imtihanı - 1 (Yetişme, eğitim,aile tarihçem)


Hikayemi nereden anlatmaya başlayacağımı çok düşündüm. “İyi eğitimli, iş sahibi genç kadının vajinismus kabusu”…Kendimi dergi kapaklarında ya da gazetelerin Güzin Abla köşelerinde görür gibi oluyordum. Sadece benim için değil ailem için de zor bir süreçti ve her adımda ancak uzun bir uğraşın ardından yenebildiğim utanma ve suçluluk duygularıyla kavga ediyordum. Hem de sağlıklı ve normal bir cinsel yaşama kavuşup evliliğimizi hal yoluna soktuktan aylar sonra bile bu duygularla mücadele halindeydim. Kocacığımın da olurunu alıp hikayemi olabildiğince çok insanla paylaşmaya karar verdiğimde ilk aklıma gelen çeşitli forumlara üye olmak ve tecrübelerimi orada paylaşmak oldu. Bunu hala daha yapıyorum ama zamanla forumların beni kısıtladığını, özellikle kalabalık ve çok aktif forumlarda mesajlarımın tahmin ettiğimden daha az insana ulaştığını fark etmeye başladım. İşte o sırada bir arkadaşım kendime bir blog açmamı söyledi. İstediğim zaman, istediğim gibi, istediğim kadar yazabilir ve kendimden başkalarının kurallarına uymak zorunda kalmazdım.

Bu forumları bıraktım anlamına gelmiyor. Kadınlar kulübünde arada sırada yazmaya devam ediyorum. Yine de blogun verdiği kontrol ve özgürlük bir başka. Kaldı ki onca kimi pek de faydalı olmayan sesin arasında kaybolmamak da cabası. Neyse, Seval’in Vajinismusla imtihanı sadece neler yaşadığımın bir öyküsü değil, vajinismusu nasıl yendiğimi anlatan bir başarı öyküsü de değil. Daha ziyade bu meşakkatli süreç boyunca edindiğim tecrübelerin ve öğrendiklerimin paylaşılacağı bir mecra.

Ama önce kendimden biraz bahsedeyim. Neden asla böyle cinsel bir problemin beni bulmayacağına inandığımı anlatayım. Aydın’da doğdum. 1978 yılında. Babam bir lisede fizik öğretmeniydi annem ise kardeşim doğana kadar bir devlet dairesinde memur olarak çalışmış, sonradan pek de gurur duymayacağı bir tercihle erken emeklilik yasasından yararlanıp emekli olmuştu. Her gün iki gazetenin son sayfasına kadar okunduğu bir evde büyüdüm. Anadolu Lisesine gittim. Annemden habersiz lise aşklarım oldu. Hiç birisiyle fazla ileri gitmedik, o kadar da kopuk değildim. Ama dünyadan habersiz bir şekilde de büyümedim anlayacağınız. Sonra İstanbul Ünversitesi işletme fakültesine girdim. Hiç tereddütsüz İstanbul’a yolladılar beni. Bana güveniyorlardı. İki sene KYK yurtlarında kaldım, sonra üç arkadaş Beşiktaş’ta eve çıktık. Son sınıfta daha sonradan kocam olacak biricik aşkımla tanıştım. Ben bir bankada stajyerdim o ise hazine bölümünde çalışıyordu. Eğer o isteseydi evlenmeden onunla birlikte olurdum. Bakirelik konusunda hiç de öyle tabularım falan yoktu. Sevdiğim ve bana güven telkin eden bir adamla birlikte olmaktan kaçınmazdım. Kızımın da tabularla bezeli bir hayatı olmasını istemem.

Neden bu kadar detaylı anlattığımı, ya da eğitimimi ve mesleğimi neden bu denli ön plana çıkardığımı merak ediyor olabilirsiniz. Ailemi ya da kendimi övmek için yapmıyorum. Aksine vajinismusa yol açan sebeplerin ne kadar derinde yatabildiğini ve basitçe bir cehalet hastalığı olarak görülmemesi gerektiğini anlatmak için yazıyorum. Eğer baskı altında yetişmiş, cinselliğin ayıp olduğuna inanarak büyütülmüş, ya da çok bağnaz bir ailede erkeklere karşı sürekli uyarılarda bulunan bir annenin kızı olsaydım o zaman bir vajinismus vakası olmam çok da garip olmazdı. Ve maalesef böyle yanlış bir algı var. Açıkça ve basitçe nedenleri açıklanabilir zannediyoruz ama toplumun ve hayat tarzlarımızın neden olduğu tahribat bazen sandığımızdan daha derinde yatıyor.

Ama Murat beni asla bir ilişkiye zorlamadı. Onun benden önce ciddi flörtleri olmuş, hatta nikahtan bir ay önce tamamen ailelerin anlaşamamasından kaynaklanan bir sebeple bozulan bir nişan geçmişti başından. Hiç açık açık konuşmadık ama onun seks konusunda benden daha tecrübeli olduğu muhakkaktı. Ve dedim ya eğer o da isteseydi evlenmeyi beklemezdim onunla sevişmek için. Ama Murat bana hiçbir baskı yapmadı. Tanıştıktan sonra birkaç ay sonra bana niyetinin ciddi olduğunu çıtlattı. Benimle evlenmek istiyordu. Daha fazla uzatmaya gerek yoktu. Ben de çok istiyordum Murat’la evlenmeyi. Hemen durumu babama anlattım. “Nişan yapalım o zaman”, dedi. “Yönünüz belli olsun.”

İşte böylece nişanlandık. Ben daha okulu bitirmemiştim. Fırsattan istifade Murat da askere gideyim bari dedi ve kısa dönem askerlik yapmaya karar verdi. Bir seneye yakın bir süre nişanlı kaldık ve 2002’de, 24 Mayıs günü Kadıköy evlendirme dairesinde nikah ardından da Bostancı’da bir salondaki samimi törenimiz ile evlendik. İlk gece başımıza geleni ise tahmin ediyor olmanız lazım…

Bir sonraki yazıda ilk aylar nasıl bunalıma girdiğimi, nasıl bir inkar içerisinde olduğumu, kendimi, kocamı, ailemi, dünyayı sırayla nasıl suçladığımı anlatacağım.

14 Şubat 2013 Perşembe

Vajinismus'un nedenleri -1 (fiziksel olmayan sebepler)


Vajinismus fiziksel semptomları olan psikolojik ve biyolojik bir rahatsızlıktır. Altında yatan birden çok sebep olabilir, çoğu zaman tek bir hastada birden fazla nedenin etkileşimi ile kendini gösterir. Basitçe sevişmekten korkmak, ya da vajinaya herhangi bir cisimin girmesinden korkmak şeklinde basite indirgenmesi yanlış olduğu kadar tedavi sürecini de olumsuz etkileyecek bir yaklaşımdır. Şimdi kısaca vajinismusa yol açan fiziksel ve psikolojik sebeplere bir göz atalım. Unutmayın ki hemen hemen tüm vakalarda fiziksel sebeplerin yanında psikolojik nedenler de rol oynar.

Korkular


Cinsel birleşmede acı çekeceğinden korkmak:  Her genç kız ilk cinsel birlikteliği hakkında biraz endişelidir. Ancak kimi zaman bu endişe üstesinden zor gelinen bir korkuya dönüşür. Bu korkuda yetiştirme, cinsellik hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olmama gibi sebeplerin yanı sıra vajinayla penisin birleşmesini hep çok büyük bir cisimin nispeten küçük bir deliğe girmesi olarak tahayyül etmek de rol oynar.

Geçmiş bir travma ya da hastalığın tamamen iyilşemediği için acıya sebep vereceğinden çekinmek: Daha önceden yaşanan bir tıbbi problem cinsel birleşmeye karşı bir korku ve kaçınma tepkisi geliştirmeye neden olabilir. Size daha önce rahatsızlık ya da acı veren bir hastalık ya da yaralanmanın tamamen iyileştiğine emin olamadığınız için cinsel birleşmenin aşırı ağrılı olacağından korka

Cinsel birleşmenin vucuda zarar vereceğinden korkmak : Bu da malesef çok yaygın etkenlerden birisi. Cinselliğin tehlikeli, kirli ya da ahlaksız bir eylem olduğu algısıyla büyüyen, sürekli olarak erkeklere karşı uyarılar ve tehditlerle büyüyen kız çocuğu eninde sonunda kocası ya da sevgilisyle cinsel birleşme noktasına geldiğinde birleşmenin bir şekilde bedenine zarar verebileceği korkusuna kapılabilir.

Hamile kalacağından korkmak: Hepimiz çocuk sahibi olmayı istiyoruz. Ya da en azından hayatımızın bir döneminde kendimizi hazır hissettiğimiz zaman dünyanın en muhteşem hissi olan anneliği tatmak için biz de el kaldırıyoruz. Ama pek çok genç kadın, özellikle de genç yaşta ve cinsellik hakkında hiç bir şey öğrenmeden evlendirilen pek çok genç kız sadece cinsellikten değil hamile kalmaktan ve bunun onlara getireceklerinden de çekiniyorlar. Bu çekinme derin bir korku halini dahi alabiliyor. Öyle olduğunda da vajinismus tehlikesi doğal olarak artıyor.

Geçmiş bir hastalık ya da travmanın tekrarlayacağından korkmak: Vajinismus sadece yeni evil ya dad aha önce hiç cinsel birliktelik yaşamamış kadınların başına gelen bir rahatsızlık değil. Kimi zaman idrar yolları ya da genital bölgede meydana gelen bir rahatsızlık sonrasında tekrarlamasından duyulan korku yüzünden de ortaya çıkıyor. Beynimiz bir şekilde daha önce kendisine sıkıntı veren rahatsızlık ya da travmayı cinsel birleşme fikri ile ilintilendiyor ve eğer cinsel birleşmede bulunursak daha önce bize acı veren rahatsızlığımızın geri döneceğini düşünmemize sebep oluyor.

Stres ve Endişeler


Genel anksiyete bozukluğu nedeniyle kasılma :Pek çoğumuz için ilk gece zaten yeteri kadar stresli ve endişe verici bir tecrübe. Bir de üzerine zaten gergin ve endişeli bir yapınız varsa…

Cinsel birleşmede eşini tatimn etme konusunda duyulan endişe : Beni beğenecek mi?, tecrübesizliğimle dalga geçecek mi?, bana yapmak istemediğim bir şeyi yapmam konusunda diretecek mi? bunlar saymakla bitmez hanımlar…

Önceden yaşanmış kötü cinsel tecrübelerin anısı ve tekrarlanacağı endişesi: Kocanız ya da sevgilinizle daha önce cinsel birleşme denemesi yapmış ve eğer bir sebepten başarısız olduysanız aynı kötü tecrübeyi tekrarlama korkusu yaşayabilirsiniz. Ne yazık kı bu pek çok zaman erkeğin performansından ve açık ya da imalar yoluyla performans düşüklüğü için eşini ya da sevgilisini sorumlu tutmasından kaynaklanır. Hele bir de daha önceden fazla tecrübesi yoksa gereksiz bir “ya yine sevişemezsek ve tekrar bana kızarsa” endişesi vajinismusa yol açabilir.

Yetiştirme ya da kişisel sebeplerle cinselliğe karşı negative tutum ve düşünceler: Kaçımız büyürken cinselliğimizi rahatça ve utanmadan yaşayabileceğimizi öğrenerek büyüdük? Önüne gelenle düşüp kalkan bir kevaşe olmaktan bahsetmiyorum elbette. Ancak pek çok Türk kadını farkına bile varmadan kendi cinselliğinden utanmayı ve olabildiğince baskı altında tutmayı öğrenerek büyüyor. Kendini modern olarak gören pek çok ailede bile durum böyle. Haliyle kimi zaman iş çığrından çıkıyor ve cinsel birleşme fikrinin kenidisi bile asla olumlu gözle görülemiyor. Zannettiğimizden daha da yaygın bir problem malesef. 

Peki hanımlar siz ne diyorsunuz? Unuttuğumu düşündüğünüz bir şey varsa yorumlarınızı bekliyorum...

11 Şubat 2013 Pazartesi

Vajinismus kadının hatası mıdır?

Yıllar önce evliliğimin ilk bir buçuk senesini kabusa çevirmişti vajinismus. Ne kadar kendi kendime telkin etsem, ne kadar rahatlamaya çalışsam da ne zaman eşimle birlikte olmaya çalışsak aşılmaz bir bariylerle karşılaşıyorduk. Ve ben buna bir anlam veremiyordum. Kendimi açık fikirli olarak görürdüm ve cinsel tabularım olmadığını zannederdim. Hem sonra vajinismus cahil ve ezilmiş kadınların başına gelen bir şey değil miydi?

Vajinismus ile mücadelem sırasında gerçeklerin hem de nasıl farklı olduğunu gördüm. Uzun bir uğraştan sonra üstesinden geldiğimizde hem bu sendroma önyargı ile yaklaşmamayı öğrenmiştim hem de bir kadının yapabileceği en kötü şeyin bazan farkına bile varmadan vajinismus yüzünden kendisini suçlaması olduğunu anlamıştım. 

Eğer vajinismus yüzünden siz de sıkıntı çektiyseniz ya da çekiyorsanız ya da hatta ileride başınıza gelebileceğinden korkuyorsanız sözlerime kulak verin. Vakaların yüzde 99.9 unda, hemen hemen tamamında yani kadının hiç ama hiç bir suçu yoktur. 

  1. Cinsellikten korkmak ve çekinmek farkına bile varmadan zihnimize yerleşen bir illettir. Kimi zaman bilinç altımızda yer edinir ve aslında kendini açık fikirli ve modern zanneden bir sürü kadın vajinismus ile karşı karşıya kalabilir. Bizzat yaşadım. gazete eklerindeki Gönül Abla tarzı köşelerde arada sırada okur ve hatta gülerdim. Ben evlendiğim zaman benim başıma asla böyle bir şey gelmez derdim. Hanımlar. Ancak bu kadar yanılabilirmişim. Çok zaman o derece derinde yatan psikolojik ve sosyal sebepleri oluyor ki kendinizi ne kadar modern, ne kadar rahat hissederseniz hissedin, kocanızı ya da sevgilinizi ne kadar severseniz sevin başınıza gelebiliyor. Ama unutmayın bunun sorumlusu asla ve asla siz değilsiniz. Kenidinizi bir dakika bile suçlamayın. Ben başıma ilk geldiğinde hep gizli bir suçluluk duydum. Altı ay boyunca bu suçluluk boyunduruğundan kurtulamadığım için eşimle hiç bir ilerleme kaydedemedik. Ne zaman ki açık ya da gizli bir kusurum olmadığına ikna oldum, işte o zaman ilerleme sağlamaya başladık. Elbette bu sadece ilk adımdı ama inanın bana en önemli aşamalardan birisiydi.
  2. Kesinlikle, asla, eşinizi ya da sevgilinizi yeteri kadar sevmediğiniz için vajinismus olduğunuzu düşünmeyin. Evet, kimi zaman partnerinizi yeteri kadar çekici bulmamak ya da örneğin hijyen problemleri yüzünden size itici gelen durumlar olması sebep olabilir. Ancak o zaman zaten vajinismustan daha büyük bir derdiniz var demektir. Eğer böyle açık bir fiziksel sebep yoksa vajinismus kesinlikle sizin sevginizin ya da bağlılığınızın eksikliğinden kaynaklanmaz. Kocanıza hak ettiği sevgiyi veremediğinizi düşünerek kendinize haksızlık etmeyin.
  3. Vajinismus bir aseksüellik belirtisi değildir. Yani cinsellik yönünden bir eksiğiniz gediğiniz olduğu için vajinismus olmazsınız. "Belki de ben seksi yeteri kadar istemiyorum", ya da "benim cinsellik yönünden eksiğim var" gibi düşüncelere asla kapılmamalısınız. Kadının en büyük düşmanı vajinismusu bir cinsel kusur gibi görmesidir. Eğer böyle bir endişeyle yaşarsanız hem ileride problem yaşama ihtimalizin artar hem de eğer hali hazırda sorun yaşıyorsanıs iyileşmenizin önüne büyük bir engel koymuş olursunuz. Asla ve asla vajinismusu bir kusur, cinselliğinizin eksik ya da hatalı olması gibi görmeyin.

Hanımlar, asla ve asla vajinismus yüzünden kendinizi suçlamayın. İyileşmenin ilk ve en önemli adımı bu rahatsızlıktan dolayı kendinizi suçlamamaktır. Tıbbi (biyolojik ya da psikolojik ya da ikisinin bir birleşimi) bir sorun yaşamaktasınız ve bunu çözmenin çeşitli yolları var. Ama unutmayın siz YANLIŞ Bİ ŞEY YAPMADINIZ.