Bir önceki yazımda vajinismus'la ilk
tanışmama kadar geçen süreci ve nasıl bir altyapım olduğunu
anlatmıştım. Murat ile nişanımızı ve sonunda evliliğimizin
ilk adımını hatırlamıştım. Bu yazıda ise doğru yaklaşımı
bulana kadar nasıl sıkıntılar yaşadığımızı, bir yandan bu
denli anlayışlı bir eş ve aileye sahip olduğum için ne kadar
şanslı olduğumu bir yandan da tüm bunlara rağmen vajinismus'u
yenmenin ne kadar zahmetli olduğunu anlatmaya başlayacağım.
Tahmin ediyorum önümüzdeki birkaç yazıyı bu konuya ayırmam
gerekecek çünkü eteğimde dökecek çok taşlar var.
Bu bir erotik yazı değil, ilk
gecemizin ayrıntılarına girip olmadık adamları bu bloga çekecek
değilim. Sadece ikimizin de hiç beklemediği bir şokla sabaha
kadar uyanık kaldığımızı söyleyeyim. Murat o kadar şaşkındı
ki zavallı adam tepki bile veremedi. İçten içe bir yanlış yapıp
yapmadığını düşünüyordu muhtemelen ki ben bunun için ona
minnettarım. Eğer açık açık beni suçlamaya kalksa o gece orada
Murat'ı ebediyen bırakabilirdim sanırım. Ama o yanımda olmaya
hep devam etti. Eğer vajinismus'tan kurtulmak için harcadığımız
çaba evliliğimizi yıkmadıysa, ya da kalıcı olarak zedelemediyse
bunda Murat'ın da rolü büyük.
İlk gecenin şokunu atlattığımızda
henüz daha uzun vadeli bir sorunumuz olduğundan emin değildik. Ben
aşırı heyecan ve strese bağladım. Murat üstelemedi. Vajinismus
ne demek biliyordum ama benim başıma geleceğini aklıma bile
getirmezdim. İlk günler sorunun vajinismus olduğunu bile aklıma
getirmemeye çalıştım. Geçiciydi. Strese bağlı kısa vadeli bir
sorun işte. Hem de nasıl sevdiğim bir tanemle nasıl olsa
sevişecek, ileride bebeklerimiz olacak ve bir aile kuracaktık. Hele
bir kısa balayı tatilimize çıkalım, stresten uzaklaşalım, siz
beni o zaman görün diyordum kendi kendime. Daha sonra öğrendim ki
bu aslında çok sık görülen bir durum çünkü vajinismus bir
erteleme hastalığıdır. Kadınlar ya inkar ederek ya da kafaları
daha rahat olduğunda çözebileceklerine inanarak erteliyorlar ve
ertelemenin kendisi bizzat bir rahatsızlık haline geliyor. Bir süre
sonra cinsel birleşmeye girmeyi denemeye bile korkar hale
geliyorlar. Cinsellik düşüncesi bile yüzeye yüzleşmek zorunda
olduğu problemleri hatırlatıyor insana. Ve en kötüsü bunu ancak
çok geç olduğunda, bir terapistin koltuğunda asla başıma gelmez
dediğiniz şeyin hem de aylardır başınızda olduğunu
öğrendiğinizde anlıyorsunuz.
Murat balayımızın ilk gecesi bana
sokulmadı bile. Balayı tatilini olası bir başarısızlıkla
lekelemek istemiyordu. Beni zorlamaktan, canımı yakmaktan,
psikolojimi bozmaktan korkuyordu. Farkına bile varmadan ben de onun
bir fikrini kabullendim ve bir haftalık Antalya tatilimizi denize
girerek, güneşlenerek, açık büfeyi sömürerek geçirdik. Hala
sevişmemiştik. Hala gerdeğe girmiş sayılmazdık. Ve İstanbul'a
döndüğümüzde rahatça üstesinden gelebileceğimizi
düşünüyorduk. Oysa ne kadar da yanıldığımızı vajinismustan
kurtulmak işinin o kadar da kolay olmayacağını acı şekilde
tecrübe edecektik.